Doğu Anadolu Bölgesinin Kuzeydoğu kesiminde yer alan ilimiz, 25066 Km2’lik alanıyla bölgenin en büyük ilidir (Kapladığı alan itibariyle).
Çoruh, Fırat ve Aras havzalarının başlangıç noktasında yer alan il, kuzeyde Rize ve Artvin; batıda Bayburt ve Erzincan; güneyde Bingöl ve Muş; doğuda Kars ve Ağrı; kuzeydoğuda Ardahan ve kuzeybatıda Trabzon ile komşudur.
İlimizin tarihî İpek Yolu üzerinde olması, tarih boyu önemli bir yerleşim alanı ve ticaret merkezi olmasını sağlamıştır. Bu sebeple birçok tarihî ve kültürel değerleri içinde barındırır. Erzurum’da tarih öncesi devirlerden günümüze kadar birçok kültür ve medeniyete ait kalıntılar ile özellikle Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait tarihî eserler mevcuttur.
Erzurum Palandöken Kış Sporları ve Turizm Merkezindeki konaklama tesisleri ile mekanik tesisler, kayak sporu yapan çok sayıda yerli ve yabancı turisti kış aylarında Erzurum’a çekmekte ve yılın 12 ayında da Erzurum, turizm bakımından hareketliliğini devam ettirmektedir.
İlimizin turizm potansiyelini aşağıdaki başlıklar altında sıralayabiliriz.
- ERZURUM’DAKİ KONAKLAMA VE YEME İÇME TESİSLERİ
OTELLER
Turizm İşletme Belgeli Oteller:

İlimizde 9 adet Turizm İşletme Belgeli otel mevcut olup, bunlardan 3 adeti 4 yıldızlı, 2 adeti 3 yıldızlı, 2 adeti 2 yıldızlı, 3 adeti 1 yıldızlı olup bu otellerde 2871 adet nitelikli yatak kapasitesi mevcuttur.
Belediye Denetiminde Olup, Turizme Hizmet Sunan Oteller:
İlimizde belediyeden ruhsatlı olup, turizme hizmet sunan 12 adet otel, bu otellerde 739 kaliteli yatak hizmeti vermektedir.
Turizm Belgeli Lokantalar:
İlimizde 4 adet Turizm İşletme Belgeli 2. sınıf lokanta ile 1 adet kafeterya mevcuttur. Lokantalar ve kafeteryanın toplam kapasitesi 620 kişiliktir
Seyahat Acentaları:
İlimizde 1 adet (A) grubu, 1 adet (B) grubu ve 1 adet de (C) grubu olmak üzere 3 adet seyahat acentası faaliyet göstermektedir.
- KÜLTÜR TURİZMİ
Turizm olayını meydana getiren önemli sebeplerden birisi de farklı kültürlerin ve uygarlıkların kalıntılarını, izlerini görme isteğidir. Çeşitli kavimlere ait milletlerin bir çok devlet kurduğu Anadolu’da muhtelif uygarlıklara ait tarihî ve kültürel kalıntıların önemli bir bölümü de Erzurum’da bulunmaktadır. Doğal koşullarının ve coğrafî konumunun uygunluğu, Erzurum’un Anadolu’daki en eski yerleşim merkezlerinden biri olmasını sağlamıştır. Erzurum çok eski tarihlerden bu yana süregelmiş tarih ve kültür varlıklarını bir arada barındırır. Erzurum’daki tarihî değerleri Selçuklu ve Osmanlı dönemi Türk İslam eserleri oluşturmaktadır. Erzurum’a turist çeken eserlerin en önemlileri merkez ilçede bulunmaktadır. Bu eserleri şöyle sıralayabiliriz:
Erzurum Kalesi, Saat Kulesi (Tepsi Minare), Kale Mescidi, Çifte Minareli Medrese, Ulu Cami, Üç Kümbetler, Yakutiye Medresesi, Rüstem Paşa Bedesteni (Taş Han), Lala Paşa Camii, Gümüşlü Kümbet (Kentin doğusunda Kars Kapı civarında bulunan Kümbet), Karanlık Kümbet (Dervişağa Mahallesindeki kümbet), Cimcime Sultan Kümbeti (Cumhuriyet caddesinde Ulu Cami’nin kuzeyindeki kümbettir.), Rabiahatun Kümbeti (Hasan Basri Mahallesindedir).
Erzurum ilinde turistler tarafından en çok ziyaret edilen ve arkeolojik eserlerin sergilendiği Arkeoloji Müzesi merkez ilçede yer almaktadır.
KÜMBETLER MEDRESELER
ÜÇ KÜMBETLER:
Çifte minareli Medrese'nin güneyindedir. En büyüğü Emir Saltuk kümbeti adını taşır. Anadolu'nun en eski kümbeti kabul edilir.
KARANLIK KÜMBET:
Dervişağa Camiinin karşısındadır. Kare bir kaide üstünde 12 yüzlüdür. 1308 yılında İlhanlı hükümdarı Olcayto Sultan zamanında yapılmıştır.
GÜMÜŞLÜ KÜMBET
Horasan yolu üzerindedir. 14. yy başlarında yapılmıştır.
YAKUTİYE MEDRESESİ:
Cumhuriyet caddesi üzerindedir. 1310 yılında Hoca Cemalettin Yakut tarafından inşa ettirilmiştir.
AHMEDİYE MEDRESESİ:
Erzincan kapı semtindedir.1314-1324 yılları arasında Ahmet Bin Ali Bin Yusuf tarafından yaptırılmıştır.
ÇİFTE MİNARELİ MEDRESE:
Tebriz kapısındadır. 1275 tarihinde yapıldığı sanılmaktadır.Selçuk eserlerindendir.
TABYALAR:
Hudut kentlerimizden Erzurum'un büyük özelliklerinden birisi çok sayıda Tabya'ya sahip oluşudur. Göç ve istila yolları üzerinde olan Erzurum bu tabyalarında inanılmaz kahramanlıklar göstermiştir. Son devirlerde Ruslara karşı kahramanca savaş verilen Aziziye tabyası'nda büyük bir anıt bulunur. Kurtuluş Savaşı öncesi büyük kahramanlıklar yaratmış Nene Hatun bu anıt önünde anılır. Diğer önemli tabyalar ağzıaçık, mecidiye ve sivişlidir.
CAMİLER
1-ULUCAMİİ:
Tebriz semtinde Cumhuriyet caddesi üzerindedir. 1179 yılında Saltıkoğullarından Melik Nasrettin Mehmet tarafından yaptırılmıştır.
2-LALAPAŞA CAMİİ:
Kıbrıs fatihi Lala Mustafa Paşa tarafından 1562 yılında Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. Cumhuriyet caddesi üzerindedir.
3-KALE MESCİDİ:
İç kale içindedir. Saltuklular devrinde yapıldığı sanılmaktadır.
4-MURAT PAŞA CAMİİ:
1572 yılında II. Selim zamanı Kuyucu Murat Paşa tarafından yaptırılmıştır.
5-ŞEYHLER CAMİİ:
Kesme taştan 1771 yılında Fehim Efendi tarafından yaptırılmıştır.
6-İBRAHİM PAŞA CAMİİ:
Hükümet Konağı yakınındadır. Vali İbrahim Paşa tarafından 1748 yılında yaptırılmıştır. Minarelerindeki sarkıt süsler çok değerlidir.
7-ALİ AĞA CAMİİ:
Gürcü kapı bölgesindedir. Yeniçeri başlarından Ali Ağa tarafından yaptırılmıştır.
8-DERVİŞAĞA CAMİİ:
Dervişağa adında bir vatandaş 1717 yılında yaptırmıştır. Ağaç işçiliğinin üstün örneklerindendir
- İNANÇ TURİZMİ

İnanç Turizmi, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de gün geçtikçe değer kazanmaktadır. Anadolu’da üç büyük dine mensup topluluklar yüzyıllarca bir arada yaşamışlardır. Tarihi çok eski devirlere dayanan ilimizde, bu topluluklardan günümüze ulaşan mimarî ve sanat tarihi bakımından değerli kilise, şapel, katedral, manastır topluluğu ve benzeri yapı kalıntıları bulunmaktadır. Tortum ilçemizin Bağbaşı (Haho) köyünde bulunan Meryem Ana Kilisesi ile Uzundere ilçemizin Çamlıyamaç (Öşkvank) köyünde bulunan kilise bunların en güzel örneklerindendir.
- TERMAL TURİZMİ
İlin ova kesimlerinde tektonik kökenli havzalar bulunması sebebiyle yer yer sıcak su kaynakları ve kükürtlü kaplıcalar mevcuttur. Bunlardan; Pasinler, Ilıca ve Köprüköy kaplıcaları ülke çapında ün kazanmış kaplıcalardır.
Pasinler Kaplıcaları: Pasinler ilçe merkezinde Erzurum-İran Uluslararası geçiş yolu üzerinde ve Pasinler belediye sınırları içerisindedir. Bu kaplıcalar şu an günlük 3702 kişilik bir kapasiteye sahiptir. 205 metreden doğal çıkışlı olup, 15 lt/Sn. akım değerine sahiptir
Kaplıca sularının özellikleri:
Sıcaklık : 39 C, Ph: 6.65, Tad: Tuzlu, Kalaviyet % 28
Radon değeri: 13 eman/Lt.
Kuru Hülasası: 3.0896 /Lt.
Sülfat İyonu: 1.0082, Amonyak: 0.1566, Kalsiyum: 0.0708, Magnezyum: 9926, Natrion: 0.1271. Bu kaplıcalar böbrek, sindirim sistemi, idraryolları, romatizma, siyatik, lumbago, nevralji ve çeşitli kadın hastalıklarının tedavisinde yararlı olmaktadır.
Ilıca Kaplıcaları: Ilıca ilçesi, Erzurum-İstanbul karayolu üzerinde ve il merkezine 18 km. mesafededir. Kaplıcalar, içerisinde karbon ve hidrojen maddeleri taşığıdı için dünyaca ünlüdür.
Kaplıca sularının özellikleri:
Sıcaklık: 39.4 C, toplam sertlik: 38 frans, Kalaviyet: 32.3, görünüş berrak, renk hafif sarı, koku yok, tortu az, Sodyum İyonu: 112 Mg./Lt., Magnezyum İyonu: 47.4 Mg./Lt., Demir ve Alüminyum: 3.6 Mg./Lt., Klor İyonu: 1403.3 Mg./Lt., Hidrokarbon: 1970.3 Mg./Lt., Akım değeri: 6 Lt/Sn. Bu kaplıcaların suları; mide, bağırsak, karaciğer, safra kesesi, beslenme bozuklukları ve romatizma hastalıklarına olumlu etki etmektedir
Köprüköy (Deli Çermik) Kaplıca Suları: Kaplıca suyu: Bikarbonatlı, sodyumlu, kalsiyumlu, karbondioksitli, demirli ve bromürlü bir bileşime sahiptir. Sindirim sistemi, böbrek ve idrar yolları, kan dolaşımı ve kalp hastalıkları, metabolizma bozuklukları ve romatizmal rahatsızlıklara olumlu etki yapmaktadır. Suyun sıcaklığı 26 C. olup, Ph değeri 6.12’dir. Akım değeri ise 101 lt/sn’dir. Köprüköy ilçemizde yer alan bu kaplıca merkez ilçeden 56 km. uzaklıkta olup, Erzurum-Ağrı-Kars karayolu üzerinde olduğundan ulaşım çok kolaydır.
- KONGRE TURİZMİ
Tarihi Kültürel ve Doğal değerlerle beraber bir üniversite şehri olan ilimiz Doğu Anadolu’nun bir kültür ve spor merkezidir. Birçok bilimsel kongreye ev sahipliği yapan Atatürk Üniversitesi, bir çok yerli ve yabancı turistin (Akademisyen-Uzman) ilimizi tanımasını mümkün kılmaktadır.
- KIŞ TURİZMİ
Türkiye dağlık yöreleri geniş alanlar kapsayan, kar yağışları etkili bir ülke olmasına rağmen gerek dağ turizmi, gerekse dağ sporlarını yeterince geliştirememiş bir ülkedir. Oysa dağ turizmi ve dağ sporlarına elverişli yöreleri bulunan dünya ve özellikle Avrupa ülkeleri bu imkânlarını değerlendirerek, hem turizm hem de kitle sporu yönünden oldukça ileri bir gelişme göstermişlerdir.
Bir diğer açıdan dünya çok çeşitli baskıların neden olduğu geleneksel turizmden gittikçe kopmakta, mekanikliğin sınırladığı, motorize olmayan “yumuşak turizme” yönelmektedir. Hedef artık mümkün olduğunca tabiata yakın bir turizmdir.
Söz konusu ülkeler fonksiyonel kış turizm merkezlerini planlarken, başarılı olmayı şu kriterlere bağlı olarak görmektedirler.
-Kar şartları (Kantitatif ve kalitatif)
-Kayak bölgesinin topoğrafik durumu,
-Güneşleme süresi,
-Ulaşılabilirlik ve ulaşıma açılma mahiyeti
Palandöken Dağları, Erzurum’un güneyinde yer alır ve doğu-batı yönünde uzanır. Dağların yükseltileri tabanda 2000 m den başlayarak 3176 m ye kadar çıkar. Tüm dağ sırası, korunaklı vadiler ve ağaçlandırma alanları dışında çoraktır. Bozkır ve çalılar genelde bitki örtüsünü oluştururlar. Erozyonun yüksek olması sonucu, dik yamaçların aniden beliren düzlüklerle karıştığı bir topoğrafik yapı ortaya çıkmıştır. Daha da yukarılara çıktıkça topoğrafya, geniş çanaklar ve koni şekilli doruklarla nitelik değiştirir.
Bu bölgede tespit edilen üç alan uluslararası kayak merkezi geliştirmek üzere potansiyeli belirlenecek alanlar olarak tanımlanmıştır. Projede, üç alan üzerinde günde toplam 32.000 kişinin kayak yapabileceği, uluslararası yarışmalar hatta kış olimpiyatlarının düzenlenebileceği, 6000 kişinin doğrudan istihdam edilebileceği öngörülmektedir. Bunlar Erzurum Boğazı, Gez Yaylası, Konaklı alt bölgeleridir.
Erzurum ilinde kış dönemi altı aydan uzun bir süreyi kapsamakta olup Kasım ayında düşen sıcaklık ancak Nisan ayında artmaya başlamaktadır. Kar yağışlı günler Kasım ayında başlamakta ve Mayıs ayına kadar sürmektedir. En fazla kar yağışı Ocak ayında görülmektedir. İl’de en yüksek kar örtüsü Şubat ayında oluşmaktadır. (100 cm’yi geçmektedir.) Erzurum’da Ekim, Mayıs ayları arasındaki sekiz aylık süre kış ve kayak turizmi açısından uygun bir ortam meydana getirmektedir.
ERZURUM PALANDÖKEN BOĞAZI
Günümüzde kullanılan bölüm şehir merkezine 5 km. uzaklıkta bulunan Erzurum Boğazı Mevkiidir. Büyük Ejder Tepesi’nin kuzey yamaçlarında yer alan kayak merkezi 2250-3176 metre yükseklik kuşağında yer almaktadır. Bu kayak merkezinin hava alanına uzaklığı 15 km.olup daha çok Alp disiplinli serbest kayak yarışmalarına elverişlidir.
Güney Pisti 12 km. uzunluğundadır. Kuzey pisti ise ileri seviyedeki kayakçılar için tasarlanmıştır. Palandöken Dağı’nın en yüksek tepesi Büyük Ejder’de (3100 m.) kayak yapılabilmektedir. 3100 m.ye telesiyejle ulaşılmaktadır.
Erzurum Palandöken Boğazı Kayak Merkezi’nde kayak sporu yapanlara hitap edebilecek olan şu tesisler mevcuttur.
Konaklama ve Dinlenme Tesisleri: