ERZURUM FIKRALARI
DADAŞ

        Ermeni katliamının sürdüğü dehşetli günlerdi. Yine bir grup savaş artığı Erzurumluyu Yanık dere civarına götürüp kurşuna diziyorlardı. Halkı sıraya dizmişler, teker teker çağırıp bir kayanın arkasında katlediyorlardı. İçlerinden biri merak edip ne oluyor diye başını uzatınca arkasındaki uyardı: -Dadaş neyidirsen... Sırayi bozub başımıza iş açacahsan!

YOLÇİ

        Saf bir Erzurum'lu şehirlerarası otobüs yolculuğu yaparken mola yerinde otobüsünü şaşırmıştı. Anonsu duyunca kalkmakta olan otobüsten içeri dalıp seslendi: -Dadaşlar hele bir bahın ben bu otobusun yolçusu miyam?

HELBET

        Gürcükapıda sıra sıra müşteri bekleyen faytonlardan birine kibar bir adam yanaşarak faytoncuyan "binebilir miyim" diye sorunca faytoncu: -Helbetde binebülürsen, dedikten sonra kendi kendine söylenmeye başlar: -"Vola bu dünyada da ne tevür adamlar var; hem para verir hem de binebülürmiyem diye sorir. Sormiya ne lüzüm, parasıni verdıhdan sonra teyyariya bile binebülürsen!

GAVAT

         Erzurum-Kars çekişmesi malum. Bir Erzurumlu ile bir Karslı, şehirlerininin üstünlüğünü ispatlamaya çalışırken Dadaşım dayanamadı: -Di get ola Kars neçi, Erzürümde Karsın nüfüsi geder gavat var!

AYİ BENİ YEDİ

        Teyo Pehlüvan kahvehanede oturmuş, Zafer Pehlüvanın de kahvede olduğundan habersiz böbürlenerek anlatmaktadır. -Ola gardaş birgün dağda gezirem, tamda böyük bir kayanın dibinde garşıma bir ayi çıhmasın! Ayi benim kibi üç var, ama heç isdifimi bozmadım. Ola Teyo dedim gendi gendime bir ayıdan mi gorhacağsan. Başladık ayiyinan güleşmiye.... O beni alir yere vurir, sonra ben oni yerden yere vuriram, ne ayi pes edir, ne de ben pes diyirem. Aradan iki gün geçti, hele daha birbirimizin sırtını yere deydirmiş deyilih. Herkes işin sonunu merakla beklerken Zafer Pehlivan sert bir şekilde çıkışır. -Ola Teyo, sora ne oldu? Zaferi gören Teyo lafy dolaştırır, ne dediğini, nerede kaldığını unutur ve noktayı koyar: -Nevolacah ayi beni yedi!

SARIKAMIŞ'TAKİ DENİZ

        Teyo anlatıyor: Birgün gahvede oturiram,telefon çaldi. ”Pehlivan seni istirler diye seslendiler. Gaktım baktım. Ariyan bizim Kars Valisi: -“Pehlivan Sarıgamış’ta denize bir cip düştü! Biz uğraştık ama çıkardamadık. Buradakiler de diler ki bu cipi denizden çıkartsa Hasan galalı Teyo Pehlivan çıkardır. “Allahını seversen gel bize yardım et” diye yalvardı. Bunun üzerine gaktım bindim ata. Gettim Sarigamış’a. Atladım denize, suya bir dumdum, cip suyun dibinde. Bir goluma cipi taktım, öteki golumunanda gulaç atmaya başladım ve cipi sudan çıkardım. Ama gardaş cip bene çok ağır geldi. Tikkatli baktım ne görim. Meğerse cipe bir de vapur takılmış. Ben de gendi gendime ola bir cip bu Kadar ağır olmaz diyirdim.

ZEKİ BU NEÇİ

        Erzurum’un Köylerinden birisinde oturan yaşlı amca hastalanan eşini Şehre doktora getirmiş.Cumhuriyet caddesinden geçerken Yakutiye medresesinin minaresini göstererek : -Zeçi -Buyur kadın -bu neçi Adamın parası çıkacak, hanımı hasta,canı sıkkın kadını terslemiş , -erzürümün çüçi Kadın altta kalmamış -sağolana neçi ?

SEVİLMEYEN MİSAFİR

        Erzurumlu aileye sevmedikleri bir kişi misafir gelir.Sabah kahvaltısı vermezler,öğle yemeği gelmez,akşam yemeğini misafir dört gözle beklemektedir . Ev sahibi misafire şöyle der . - Gardaş sana bir gaygana yapmak hakkımızdır,ama inek dağda,dana bağda,tavayı komşudan bulsam da müşkilat yumurta ile yağda !

SÖZLÜ SINAV

        Erzurum lisesinde Erzurum’lu Öğretmen ,Erzurum’lu öğrenciyi sözlü sınavı yapıyor : -Arhadaçi -Buyur hocam neci? -Adın neçi? -Mehmet Zeçi -Numaran neçi? -içiyüz içi -Memleçetin nereçi? -Erzürümün içi -Soriyi bilirmisen peçi? -Hocam sori neçi ? -Erzürümün nüfüsi neçi? -Hocam bilmemçi -Eleyse otur içi -hocam neyettimçi?

ELEYSE NİYE DURDUN

         Erzurum'lu bir hanım telaşla koşarak belediye otobüsünü durdurmaya uğraşıyor. Halk ıslıklıyor. Şoför acı bir frenle duruyor. Kadın: -Gardaş bu otubus İlice'ye gidir mi? Şoförün canı burnunda, araba dolu, zor durmuş, kızgınlıkla -Heyir baci, getmez! Kadın: -Vış! eleyse niye durdun!

BEN DİYİREM

        Tortum'un köylerinden birine Kaymakam bir köprü yaptırır. Ancak köprü biraz alçak olduğu için buradan geçen eşeklerin kulaklarına sürtünür. Tortumlu da eline bir bıçak alarak eşeğin kulağının sürtündüğü yerleri oymaya başlar. Tam bu sırada Kaymakam yanına gelir ve niye köprüyü oyduğunu sorar. Tortumlu da eşeğinin kulakları sürttüğü için bunu yaptığını söyleyince Kaymakam: -Köprüyü oyacağına eşeğin ayaklarına gelen yeri kazısana,der. Tortumlu şöyle bir bakar: -Bir de ohumuş adamsan Gaymagam beg, ben diyirem gulahlari... sen diyirsen ayahlari

ENDÜRDÜÜÜÜZ

         Tortum köylerinden birinde yatsı namazını on rekat kılıyorlarmış. Bağ bahçe işlerinde yorulduklarından bu bile fazla geldiğinden on rekatı daha aşağı indirmek için Müftüye bir heyet gönderirler. Köylüler derdini anlatır ama Müftünün cevabı açıktır: -On rekattan başka üç rekat da vitr-i vacip kılacaksınız. Aşağısı hiç olmaz. Heyet köye dönerken köylüler de hayırlı bir haber almak için mezalığın yanına kadar gelmişlerdir. İçlerinden biri heyet uzaktan bağırı: -Endürdüüüüüz?! -Poh endürdüh, üçde fıtrifıcır kılacayuh!

SEVAP

        Tamam işte o bankamatik var ya, ona gidir bir kart sohirsan. sonra birgaç numara yazirsan. Eğer daha önce para yatırmışsan maçina hemen istediğin parayı verir. Yoh daha önce para yatirmamişsan maçina sana deyir ki: -Ula gavat, sen ne parasi yatırdın ki şimdi benden isdirsen? İşte sevap da buna benzer. Eğer bu dünyada sevap yaparsan, öbür dünyada garşan gelir. Yapmazsan, heç bir şey bekleme...

DUA

        Erzurumspor yenilirse küme düşecek, berabere kalır ya da yenerse ligde kalacaktır. Hoca'dan dua etmesini isterler: - Hocam bi dua et de takım yensin, heç degilse berabere galsın. Hoca dua eder. Maçın 90 dakikası berabere biter ama Erzurumspor uzatmalarda bir gol yer ve küme düşer. Taraftarlar: -Ne biçim dua ettin" diye Hoca'ya çıkışırlar. Hoca: - Ula uşah ben 90 dekke için dua ettim. Ne bülim gavat uzadacah!.

ELLEM GULLEM

        Rahmetli Naim Hoca camide vaaz verirken ,sırtını duvara ya da direğe dayayıp uyuyanlara kızar , sağ işaret parmağını sol dirseğine getirip şöyle dermiş : - Müslüman ahan bele gedayıf dolmalarıni götürirsiz, gelir camide de hır hır uyursiz, hele gahın uşah,gahın, ellem gullem etmeyin.

BENNEN YATIP

         Teravih namazı sırasında gürültü yapan ve hocadan evvel veya sonra secdeye varan; caminin mahfel denilen üst kısmındaki kadınları şöyle uyarır Hoca: -Mahfildeki garılar. Ele tek tek yatıp galhmak yok. Bundan sonra bennen yatıp, bennen bereber galhacahsız

NE PATLİRSEN

        Narmanlının biri yolun ortasında tabağasını çıkartmiş sigara sarmaya başlamiş.Arkadan bir kamyon gelmiş Bap,bap bap diye korna çalmaya başlamış bizim Narmanli ise Ne Patlirsen farzetki ben tezek galağı vur yanımdan geç.

ODUR OOO!

        Narman'lı iki acemi avcı uzakta bir tavşan görüp ateş ettiler. Vakit akşam üzeriydi, alacakaranlıktı. Aleleacele soyup ateşte kızarttı bir güzel yediler. Üstüne de birer cıgara tellendirmişlerdi ki yanlarına biri yaklaşıp selam verdi. Gelen, kızılcık satmaktan dönen bir Tortumlu idi. -Ağalar sabah giderken eşşegüm buralarda guzlamuş(yavrulamıştı) idi, heş gördüüüüz? İki avcı birden gözgöze geldiler. İçlerinden biri mırıldanıyordu: -"Odur oooo!"